Blogu okumak için tıklayınız:

http://ngzbyk.blogspot.com/2013/07/uzun-bir-suredir-yaz-yaymlayamadm.html?spref=tw

 

Bankacılık & Satış

Uzun bir süredir yazı yayımlayamadım. Bunun sebeplerinin arasında ev sahibimiz ile olan problemlerimizden tutun sektör seçimi arasındaki kararsızlıklarım ve daha niceleri. Pazarlama & satış çok geniş bir konu olmakla birlikte her ne iş yaparsanız yapın ihtiyacınız
olan bir departman, departman olarak kurumsallaşmamış olsanız bile ihtiyacınız olan nakit akışını gerçekleştiren departmandır. Satış olmadan yani sahayı bilmeden dijital sektör haricinde pazarlamacılığın mümkün olduğunu pek düşünmemekle birlikte, başarılı pazarlamacıların daha öncede sahada görev yapmış, sahayı tanıyan satışçılar olduğunu düşünüyorum.
 
  Önceliğimi satıştan yana tercih etmemin sebeplerinden en büyüğü bu sanırım. Hakan Okay’ın da çok katkıda bulunduğu bu seçim aşamam da tahmin ettiğim üzere bana kişiliğime en uygun ve gelişen teknolojiye uygun alanlara yönelmemi söyledi. Akla gelen ilk seçenek dijital pazarlama olmakla birlikte araştırmalarım sonucu her ne kadar sosyal medya vs. tarzı sosyal konularda eli olan kimselerde olsalar, dijital pazarlamacılar işin biraz asosyal kısmında kalıyorlar gibi. Ben işimden tanıştığım insanlarla bir bağ kurup daha çok arkadaş olup yaptığım güzel şeyleri anlatmalarından yana bir hayat yeğlerim açıkçası.
 
  İnsanların Türkiye’de pek hoş bakmadığı satış sektörü gerçekten istekli elemanlara ihtiyaç duyuyor. Yapmak istemediğiniz takdirde tam bir zehre dönüşen bu iş aynı zamanda isteyerek yapan birisi adına hayatının işi olabilir. Sadece net maaşınızı alabileceğiniz gibi net maaşınızın 3 katını da kazanabilirsiniz. Her şeyin sizin elinizde olduğu bir alan diyebilirim. Bunun yanı sıra seçtiğiniz firma da çok önemli tabi ki, sizi süt sağılacak bir inek gözü ile bakmaktan çok size işin eğitimi ve motivasyonunu verecek firmalar tercih edilmeli. Günümüz teknolojisi ile rahatlıkla firma içindeki görüşlere ulaşmamız mümkün. Bunun en büyük temsilcisi daha önceki bir yazımda da belirttiğim üzere www.iskolig.com
 
  Bu günlerde verdiğim karar üzerinde sevdiğim işin yanı sıra yolunda giden gayet hoş bir satış sektörü değil de pürüzleri olan ve bana göre yanlış satış politikası izlenen bir sektörü tercih ettim. Kredi kartı, kredi, hayat sigortası vs. gibi satışlarda bizzat karşılaştığım bıktırıcı yıldırıcı inanılmaz ısrarcı çok büyük hatalar ile milyon dolarlık saçma reklamların esiri olmuş firmaları görüyorum. Bana göre tamamen yanlış politika ile yönetilen, özellikle kredi kartı satışlarını özendirici hale getirmek bu kadarda zor değil. Hedef olarak belirlediğim İş Bankası’nın bu alanda çok ısrarcı olan bir banka olmadığını gördüm. Yanı en azından TEB, HSBC, Finansbank’tan çok daha narin bir satış politikaları var. Bu bahsettiğim 3 bankanın bizzat satış temsilcilerini gözlemlediğin için berbat bir satış politikasının olduğunu söyleyebilirim. Ne yaparsan yap kuru kuruya sat anlayışı ile hiç bir zaman uzun vadede pozitif bir etki alamazsınız.
İlerleyen günlerde İş Bankası hakkında daha ayrıntılı yazılar yazmayı ve diğer bankaların satış politikaları hakkında yazılar yazmayı düşünüyorum. Umarım araştırmalarım sonuç verir. Bireysel ve kurumsal açıdan bankacılık sektörü için küçük benim için büyük bir adım oldu. 🙂 Teşekkürler,görüşmek üzere.